Hem Polonya hem de diğer birçok AB ülkesi, üre de dahil olmak üzere önemli gübre ithalatçılarıdır. Dış tedariklere bağımlılık, piyasayı fiyat dalgalanmalarına ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklara karşı savunmasız hale getirmektedir. Yerli gübre üretim kapasitesi iç talebi tam olarak karşılayamamakta, özellikle Rusya, Belarus, Orta Doğu ve Asya ülkeleri gibi daha düşük üretim maliyetlerine sahip bölgelerden ithalat yapılmasını gerektirmektedir.
İthalata olan bağımlılık, Polonya’daki gübre pazarını siyasi değişiklikler, silahlı çatışmalar ve tedarikçi ülkelerdeki üretim maliyetlerindeki dalgalanmalar gibi dış faktörlere karşı savunmasız hale getirmektedir. Azotlu gübre üretimi için önemli bir hammadde olan doğal gazın uluslararası piyasalardaki fiyatının artması, Polonya’ya ithal edilen gübrelerin fiyatını doğrudan etkilemektedir. AB’de üretimin maliyetli olması AB dışı tedarikçilerin fiyat avantajına katkıda bulunurken aynı zamanda tedarik zincirinde aksama riskini de arttırmaktadır.
MBF Group SA, Polonya pazarında ve Avrupa ülkelerinde yüksek kaliteli üre ve AdBlue ithalatını ve dağıtımını başarıyla gerçekleştiren, dinamik bir şekilde büyüyen bir şirkettir. MBF Group, Orta Asya’daki güvenilir tedarikçilerle çalışarak müşterilerine, gerekli saflıkta ve AB standartlarına uygun teknik üre N46 da dahil olmak üzere en yüksek kalite standartlarını karşılayan ürünler tedarik etmektedir.
Şirket bugüne kadar Polonya, Slovakya, Almanya, İtalya, Romanya ve Ukrayna’daki yüklenicilere teslimat yaparak AdBlue ve diğer kimyasal ürünlerin üretimine yönelik siparişleri yerine getirme konusundaki güvenilirliğini ve esnekliğini teyit etti. MBF Group SA, kalite, güvenlik gerekliliklerine uygunluk ve tam profesyonellik garantisi ile üre, gübre ve AdBlue sözleşmesi ve tedarikinde yardım sunarak tüm ilgili tarafları işbirliğine davet ediyor.
Rusya ve Belarus’a uygulanan yaptırımlar ve ithalat kısıtlamalarının planlandığı doğu pazarlarından üre ve gübre ticaretinde yaşanan sorunların altı çizilmelidir. Bu durum fiyat artışlarına ve Polonyalı ithalatçı ve distribütörlerin daha yüksek nakliye maliyetleri ve daha az arz istikrarı içerebilecek alternatif tedarik kaynakları aramasına neden olmuştur. Sonuç olarak, ithalata olan yüksek bağımlılık Polonya ve AB’deki gübre fiyatlarını küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanmalara ve değişen jeopolitik koşullara karşı savunmasız hale getirmektedir.
Belarus ve Rusya’dan gelen gübreler üzerindeki kısıtlamalar ve sınırlamalar
- Gümrük ve Yaptırımlar: Hem Polonya hem de bir bütün olarak Avrupa Birliği, Belarus ve Rusya’dan gübre ithalatına bir dizi kısıtlama getirmiştir. Ukrayna’daki savaş ve Belarus rejiminin insan hakları ihlalleri nedeniyle uygulanan yaptırımların bir parçası olarak, bu ülkelerden üre de dahil olmak üzere gübre ihracatı vergi ve yaptırımlara tabi olabilir.
- İthalat Yasağı ve Ambargo: Belarus ve Rusya’dan bazı gübrelerin, özellikle de Belarus’un önemli bir ihraç ürünü olan potasyum gübrelerinin ithalatı tamamen yasaklanmıştır. Buna belirli azotlu gübre türleri de dahildir, ancak üre bazen özel lisanslı şirketler tarafından ithal edilebilmektedir. Ancak, bu tür izinlerin alınmasına ilişkin prosedür karmaşıktır ve her teslimat ayrıntılı bir incelemeye tabidir.
- İkame Ürünler ve Tedarikçi Çeşitlendirmesi: Polonyalı ve Avrupalı tarım şirketleri ve gübre distribütörleri, Rusya ve Belarus’a olan bağımlılıklarını azaltmak için Orta Doğu, Orta Asya ve Güney Amerika ülkeleri gibi diğer bölgelerden alternatif tedarikçiler aramaktadır.
Avrupa’nın üre ve gübre tedarikine bağımlılığı
Önde gelen tarım bölgelerinden biri olan Avrupa Birliği, ithal gübreye olan bağımlılığı nedeniyle ciddi zorluklarla karşı karşıya. Özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra artan fiyatlar ve gübre sıkıntısı, tarımsal üretim maliyetini önemli ölçüde artırarak çiftçilere yük oldu ve gıda üretiminin istikrarını tehdit etti. Rusya, Belarus ve Ukrayna gibi başlıca kaynaklardan gelen arz kesintileri, AB ülkelerini alternatif tedarikçiler aramaya zorlayarak daha fazla maliyet yarattı ve artan küresel gıda güvenliği endişelerine katkıda bulundu. Buna ek olarak, değişken mineral gübre fiyatları piyasada gıda bulunabilirliğini sınırlayarak AB sınırlarını aşan ve küresel tarım piyasasını etkileyen bir zincirleme etkiye neden olabilir.
Avrupa’daki gübre krizi, mineral gübrelerin taşınması ve üretiminden kaynaklanan karbon ayak izini artırarak çevresel ve lojistik zorluklara da yol açmaktadır. AB, ürün bulunabilirliğini arttırmak için üçüncü ülkelerden (Rusya ve Belarus hariç) gelen bazı gübrelere uygulanan gümrük vergilerini askıya almaya karar vermiş olsa da, bu hamle Avrupalı üreticilerin rekabet gücü konusunda endişelere yol açmakta ve ithalata bağımlılığı arttırma potansiyeli taşımaktadır. AB’nin stratejik özerkliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri bağlamında, maliyetleri azaltabilecek ve Avrupa’da gıda üretiminin güvenliğini sağlayabilecek daha çevreci ve daha yerel gübre üretim yöntemlerine yönelik uzun vadeli çözümlerin uygulanması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
Gübre ve üre fiyatlarında artış
Üre de dahil olmak üzere gübre fiyatları son yıllarda önemli ölçüde artmıştır. Bu durum, diğer şeylerin yanı sıra Azotlu gübre üretimi için önemli bir hammadde olan doğal gaz fiyatlarındaki artışa bağlı olarak artan üretim maliyetleri ve Ukrayna’daki çatışmanın neden olduğu arz kısıtlamaları.
- Doğal gaz fiyatlarının etkisi: Doğal gaz, üre ve diğer azotlu gübrelerin üretim maliyetinin %70’inden fazlasını oluşturduğu için azotlu gübre üretiminde önemli bir hammaddedir. Avrupa’da artan volatilite ve yükselen gaz fiyatları gübre üretimini daha pahalı hale getirmiş, bu da tüketiciler için nihai fiyatlar üzerinde doğrudan bir etki yaratmıştır. 2022 ve 2023 yıllarında gaz fiyatları rekor seviyelere ulaşarak AB’deki bazı gübre fabrikalarını üretimi azaltmaya veya tamamen durdurmaya zorladı. Bu durum iç piyasadaki arzı azaltmış ve daha pahalı olan ithalata olan bağımlılığı artırmıştır.
- Rusya ve Belarus‘a uygulanan yaptırımlar: Ukrayna’daki çatışma ve Rusya ile Belarus’a uygulanan ekonomik yaptırımlar Polonya ve Avrupa’da gübre bulunabilirliğini ve fiyatlarını önemli ölçüde etkilemiştir. Hem Rusya hem de Belarus dünyanın en büyük gübre tedarikçileri arasında yer almaktadır ve bu ülkelerden yapılan ithalatın kısıtlanması ya da tamamen yasaklanması Avrupa pazarına gübre arzını azaltmıştır. Bu durum Avrupa pazarında gübre fiyatlarının yükselmesine ve diğer bölgelerden alternatif tedarikçiler arama ihtiyacına yol açmıştır ki bu da genellikle daha yüksek nakliye ve lojistik maliyetleri anlamına gelmektedir.
- Küresel talep artışı: Artan nüfus ve küresel gıda ihtiyacını karşılamak için tarımsal üretimi yoğunlaştırma ihtiyacı nedeniyle küresel pazarlarda gübre talebi artmaktadır. Özellikle Asya ve Afrika’nın gelişmekte olan ekonomilerindeki talep artışı, arz ve talep arasında daha fazla gerilim yaratarak Avrupa pazarı da dahil olmak üzere fiyatların yükselmesine neden olmuştur.
- Değişken iklim koşulları: Dünyanın bazı bölgelerindeki kuraklık veya sel gibi olumsuz hava koşulları, tarımsal üretim seviyelerini etkiler ve gübre talebini artırarak fiyatları daha da yukarı çekebilir. Dolayısıyla gübre endüstrisi bu değişikliklere tepki vermek zorunda kalıyor ve bu da daha fazla fiyat gerilimi yaratıyor.
Avrupa pazarında üre de dahil olmak üzere gübre fiyatlarındaki artış, tarım sektörü için istikrarsızlığa ve artan mali yüklere yol açan ve tüketiciler tarafından da hissedilen gıda fiyatlarını etkileyen faktörlerin bir kombinasyonunun sonucudur.
Gübrelerin tarım için önemi
Gübreler, yüksek tarımsal verimliliğin sürdürülmesi için gereklidir. Bunların bulunabilirliği ve fiyatı, gıda üretim maliyetleri ve çiftçilerin gelirleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Avrupa’nın tipik yoğun ekim koşullarında, azotlu gübreler üretim gereksinimlerini karşılamak ve yeterli gıda arzını sağlamak için bile gereklidir.
- Birincil azot kaynağı: Üre ve diğer azotlu gübreler bitkilere, bitki büyümesi için gerekli üç temel makro besinden biri olan (fosfor ve potasyum ile birlikte) azot sağlar. Azot yaprak gelişimini ve fotosentezi destekler, bu da daha yüksek biyokütle üretimine katkıda bulunur. Azot eksikliği koşullarında, bitki büyümesi bodurlaşır ve mahsul verimi önemli ölçüde düşer, bu da verim kayıplarına ve daha düşük kaliteli mahsul üretimine yol açabilir.
- Tarımsal üretimde artan verimlilik: Gübre kullanımı çiftçilerin birim alandaki mahsul verimini artırmasını sağlar. Böylece sınırlı arazi kaynaklarıyla daha fazla gıda üretilebilir ki bu özellikle Polonya ve diğer AB ülkeleri gibi yüksek nüfus yoğunluğuna sahip ülkelerde önemlidir. Üretim verimliliği, özellikle artan küresel nüfus ve azalan mevcut tarım arazisi kaynakları karşısında gıda güvenliği için çok önemlidir.
- Gıda üretim maliyetleri üzerindeki etkisi: Gübre bulunabilirliği ve fiyatları tarımsal üretim maliyetlerini doğrudan etkilemektedir. Son yıllarda görüldüğü gibi yüksek gübre fiyatları çiftçilerin işletme maliyetlerini artırmakta, bu da piyasada gıda fiyatlarının yükselmesine neden olabilmektedir. Bu maliyetler her zaman tüketicilere tam olarak yansıtılamaz, bu da çiftçileri zor finansal kararlar almaya zorlar ve çiftlik gelişimine yeniden yatırım yapma yeteneklerini sınırlayabilir.
- Gıda arzında istikrarın sağlanması: İstikrarlı bir gıda arzının sürdürülmesi her ülke ekonomisi için çok önemlidir ve gübreler bu konuda kilit bir rol oynamaktadır. Gübreler sayesinde çiftçiler istikrarlı verim elde edebilmekte, bu da tarımsal ürünlerin sürekli bulunabilirliği ve gıda piyasasındaki kıtlıklara karşı koruma anlamına gelmektedir. COVID-19 salgını veya Ukrayna’daki çatışmanın neden olduğu gibi tedarik zincirinde aksaklıkların yaşandığı dönemlerde, tarımsal üretimin istikrarı ve gıda güvenliği Polonya ve AB için öncelik haline gelmiştir.
Gübreler modern tarımın ayrılmaz bir parçasıdır ve tarımsal üretimde yüksek verimliliğin, istikrarın ve rekabet gücünün korunmasının temelini oluşturur. Bunların bulunabilirliği ve fiyatı tarım sektörünün işleyişi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve gübre piyasasındaki değişiklikler sadece çiftçiler için değil, aynı zamanda ülke ekonomisi ve gıda güvenliği için de geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir.
Polonya ve AB’nin üre ve gübre ithalatına bağımlılığı
Polonya ve Avrupa Birliği’ndeki üre ve azotlu gübre pazarı büyük ölçüde ithalata bağımlı olduğundan, jeopolitik durum ve hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalarla ilgili aksaklıklara karşı savunmasızdır. Polonya, diğer AB ülkeleri gibi, özellikle düşük enerji maliyetleri sayesinde gübre üretiminin daha ucuz olduğu Rusya ve Belarus gibi doğu ülkelerinden önemli oranda gübre ithal etmektedir.
Gübre maliyetleri, azotlu gübre üretimi için gerekli olan doğal gaz fiyatlarındaki artış ve çok sayıda ticari kısıtlama nedeniyle son yıllarda önemli ölçüde yükselmiştir. Yüksek gübre fiyatları çiftçilerin üretim maliyetlerini artırmakta, bu da gıda fiyatlarını ve tarım piyasasının istikrarını etkilemektedir. Dolayısıyla gübre bulunabilirliği ve fiyatları, gıda güvenliğinin sağlanması ve tarım sektörünün rekabet gücünün korunması açısından kilit öneme sahiptir.
Ukrayna’daki çatışma nedeniyle Rusya ve Belarus’tan gübre ithalatına yaptırım ve gümrük vergisi getirilmesi, Avrupa pazarındaki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Potasyumlu gübreler gibi belirli ürünlere uygulanan ambargo ve azotlu gübrelere getirilen ek kısıtlamalar, AB ülkelerini daha yüksek nakliye maliyetleri ve tedarik zincirlerinde istikrarsızlık riskiyle birlikte alternatif tedarik kaynakları aramaya zorluyor. Polonya ve diğer AB ülkeleri yerli üretimi arttırmak ve yerli gübre üreticilerini desteklemek için adımlar atıyor, ancak pazar büyük ölçüde ithalata bağımlı olmaya devam ediyor ve bu da gübre fiyatlarını ve çiftçilerin harcamalarını etkilemeye devam edecek.